Yeni Başbakan Binali Yıldırım olurken, piyasa Merkez Bankası’nın faiz kararına odaklanmış durumda.
Yarın açıklanacak kararda beklenti üst bantta 50 baz puan indirim yönünde. Enflasyon, kur ve faizlerdeki geri çekilme ile birlikte üst bantta 75 baz puan indirime giden Merkez Bankası’nın işi bu toplantıda daha zor olacak.
Erken seçim ihtimali gündeme gelebilir
Binali Yıldırımın Başbakanlığı ile birlikte kabinede değişiklik olması bekleniyor. Burada en çok merak edilen ekonominin başında kimin olacağı. Babacan’dan sonra Şimşek’inde kabineden ayrılması piyasada negatif algı yaratabilir. Kabinenin açıklanmasından sonra AK Parti’nin önceliği başkanlık sistemi olacak. Burada akıllara referandum ve erken seçim geliyor. Referandumda yüzde 50’nin üzerinde oy oranı gerekiyor. Muhalefetten destek bulamayan AK Parti erken seçime gitmeyi düşünebilir. Olası senaryoda HDP’nin ve MHP’nin baraj altında kalma olasılığı en önemli nokta.
Merkez üzerindeki baskı daha da artabilir
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ekonomi Bakanı Elitaş’ın Merkez Bankası’nın faiz indirimleri konusundaki söylemelerini biliyoruz. Radikal faiz indirimleri ile birlikte faizlerin hızlıca aşağı çekilmesi isteniyor. Babacan ve Şimşek ise her açıklamasında Merkez Bankası’nın bağımsızlığından söz ediyordu. Ekonomi tarafındaki değişim Merkez Bankası’nın üzerindeki baskıyı arttırabilir. Son iki aylık süreçte piyasa koşulları faiz indirimini destekliyordu. Enflasyondaki gıda fiyatları kaynaklı düşüş, FED’in faiz artırımı olasılıklarının düşmesi ile birlikte kurda görülen geri çekilme Merkez’in hareket alanını genişletmişti.
Ancak şuanda durum biraz farklı. Manşet ile çekirdek arasındaki fark sıkı duruşun devamını gerektiriyor. Enflasyonda dip seviyelerin görüldüğünü ve önümüzdeki aylarda yeniden yüzde 8 civarına gelebileceğimizi düşünüyorum. Kurun yeniden 3 TL seviyelerine dayandığı bu günlerde Merkez’in faiz indirimi hamlesi riskli olabilir.
Merkez Bankası’nın önceliğinin enflasyon olduğunu düşündüğümüzde 50 baz puanlık bir faiz indirim için bir alan var. Ancak geçtiğimiz aylardaki gibi TL’yi destekleyici bir hareket göremeyebiliriz. FED ve siyasi belirsizlik kaynaklı yükselen kur böyle bir kararla 3 TL’nin üzerine çıkabilir. 50 baz puandan daha düşük bir indirimin hükümet tarafından eleştirilere neden olabileceğini bilen Çetinkaya ve ekibini çok zorlu bir sınav bekliyor.
Bizim kur tarafında takip edeceğimiz en önemli seviye 3 TL olacak. Bu seviyenin geçilmesi bizi 3.0470’e götürebilir. 3’ün altında ise bir düzeltme gelme olasılığı yüksek. Hareketlilikte 2.96 önemli olacak. Bu seviyenin altında satış baskısı hızlanabilir.